Yaklaşık bir haftadır zombi gibi dolaşıyoruz. Bir gözümüz Twitter’da,
Facebook’ta, bir gözümüz sözde yandaş
olmayan gazetelerde (iktidar yanlısı olmayanlar da yandaş, tarafsızını
görmedik!), bir gözümüz mahkum edildiğimiz malum kanallarda… Konu? Dünyanın en zevksiz, dünyanın en adi konusu;
siyaset! Konu, ülkemizin içinde bulunduğu rezil durum ve bu rezil durumdan prim
yapacağını düşünen, neredeyse zil takıp
oynayacak sünepe muhalefet! Konu; varlığı yeni keşfedilmiş gibi yapılan,
kiminin sempatik bulduğu, kiminin suya sabuna dokunmamak için hala görmezden
gelmeye çalıştığı, kiminin “paralel” sıfatı vermek suretiyle bile aslında yan
yana, kol kola yüründüğünü itiraf ettiği Cemaat! Konu, tümden aklını yitirmiş
halk; helal olsun diyenler, sefam olsun diyenler, gözyaşlarıyla aşıkların yeniden
kavuşmasına alkış tutanlar, küfür edenler, çocuk psikolojisiyle kafayı bozanlar,
duyduğuna inanmayıp ille de görmek isteyenler… Konu; her akşam bir yenisi piyasaya sürülen
kayıtlar. Sözcük dağarcığımıza yeni eklenen uğursuz kelime; tape, tapeler…