Bugün işten ayrılışımın onuncu gününü kutluyorum J Hala alışabilmiş
değilim. Bazen sabah, panik içinde uyanıp saate bakıyorum, hafta içi mi hafta sonu
mu anlamaya çalışıyorum. Sonra, artık bunun benim için bir önemi olmadığını
hatırlayıp, huzur içinde uyumaya devam ediyorum.
Dün, işe giderken ne
giyeceğimi düşünürken yakaladım kendimi! Yıllık izindeymişim gibi, her gün akşam saatlerinde, bugün de bitti, diye bir huzursuzluk kaplıyor içimi. Pazarları rahat değilim hala, ertesi gün iş olmadığına kendimi inandırmakta güçlük çekiyorum.
(Azad edilmiş köle böyle oluyor demek! J Bünyede bir şaşkınlık…)
Biraz alıştığımda daha keyifli olacağım sanırım. Mesela
şöyle bir kar yağsa lapa lapa… Ne güzel olacak dışarı çıkmak zorunda kalmamak.
Herkes, lahana gibi kat kat yünlere sarınmış, çizmelere, botlara hapsolmuş koştururken,
sabahlığımla, şıpıdık terliklerimi sürüyerek, elimde kahvem, camın kenarına
oturup sadece yağan karı seyretmek...
Yaza denk getirebilseydim iyi olacaktı, diyordum ama kışın
işe gitmemenin de keyfi başkaymış canım!
Şaka şaka! Bozmayın moralinizi. Hayat rahat huzur vermez
insana, gidecek bir işi olmasa da… Birazdan hangi birine öncelik versem bilemediğim,
bir sürü sevimsiz işin peşinde koşmak üzere düşeceğim ben de yollara… Aman lütfen kar filan yağmasın bu hafta!
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder