Nihayet 13 yıllık işimden istifa etmiş bulunuyorum. Son
haftam olmasına rağmen, bugün yine, Pazar sendromu (Pazartesi sendromunu Pazar’dan
yaşamaya başlayanlardanım) yaşıyor olmam ne kadar yorulduğumun, bıktığımın ve
sonuç olarak ne kadar isabetli bir karar vermiş olduğumun bir göstergesi
sanırım.
17 yıldır iş hayatı içinde olduğumu düşünürsek;17 yıl x 52 hafta x 2 gün = 1768 gün bu sevimsiz ruh halini yaşamışım demek ! Durun ben hesapladım, 4,8 yıl yapıyor ! Uykuda geçen süreyi, haftaiçi yaşadığım stresleri günleri filan da hesaba katarsak ben hiç yaşamamışım aslında!
Bu bloğu yazmaya başlamamın nedeni, hayatımdaki gelişmeleri merak eden arkadaşlarımla iletişim içinde olmak ve neredeyse plansız programsız bir istifa sonucunda yaşadığım deneyimleri sizlerle paylaşmak.
“Ne var bu kadar büyütecek, işinden istifa etmişsen, başka iş bulursun ...vb.” düşünenler için hemen belirteyim; vazgeçtiğim iş belki birçok insanın hayalini kurduğu, Türkiye şartlarında oldukça tatmin edici bir maaş sunan, 8.30-17.30, haftaiçi çalışılan, bir üst düzey yönetici pozisyonudur. Daha da önemlisi aslında, bir daha böyle bir iş istemiyor olmam ve hiçbir yere bağlı olarak çalışmayı düşünmüyor olmamdır.
Yani deneyimleyeceğim şey, nasıl kendi kendinin patronu
olunur, para kazanılır, iş kurulur...vb. Benim gibi işini sevmeyen, mutsuz, yerli
yersiz depresyona girenlere örnek olurum belki.
Tam tersi de mümkün tabii, belki de sevmediğiniz işlerinize
dört elle sarılırsınız :)
ki bu benim de sizin de mutsuz olacağınız anlamına gelir ! Kısacası
mutluluğunuzun anahtarı elimde, başarım için dua etseniz iyi olur :))Beni izlemeye devam edin... :)
Hayırlı olsun :) izliyoruz
YanıtlaSil