İşe hastane öncesi yaptıklarımla başlayayım.
Bu şımarık tepsiyi hastanede ilaç sehpası olarak kullandık. İlk yüz kat vernik uygulamam. Açık renk yüzeylerde bu vernik sarımsı bir görüntü yarattığından kendisini pek sevemedim. İlle de cam gibi bir yüzey istiyorum diyenler kullanabilirler, ben ahşaba cam katma taraftarı değilim açıkçası.
Tepsi üretimine devam. İnternetten bulduğum bu dekupajları çok sevdim.
Bu fiskosu bir zamanlar balkonda kullandığımdan perişan bir vaziyette hobi odasında durup duruyordu. İlk chalk paint (boya+su+derz) denemem için uygun bir parça oldu. Her ne kadar görüntü güzel olsa da pürüzlü yüzeyi pek benlik değil. Tez vakitte zımparalanıp ahşap boyayla düzeltilecek.
Plastik baykuş desenli damacana kılıfımı da beyaza boyayıp dekupaj ve rölyefle süsledim. Sonradan sadece rölyef yapsaydım keşke diye düşünmedim değil. Damacana kılıfı ne yaparsanız yapın alaturka bir şey olmaktan çıkamıyor sanki, yeri mutfak değil kiler filan olmalı ya da görünmeyeceği bir dolaba tıkmalı bence :)
Balkondaki tik masamı da yine chalk paint üzerine akrilikle boyadım. Üzerine aşık olduğum güllü stencille rölyef pasta yaptım.
Rölyef pastanın kesinlikle bağımlılık yaptığını düşünüyorum. Herşeyi ama her şeyi rölyeflemek istiyor insan! Sanırım yarın da sandalyelere bir el atacağım ;) Gözüm televizyona da takılmıyor değil hani ama evdekilerin çığlıklarını şimdiden duyabiliyorum :)
Öncelikle geçmiş olsun.
YanıtlaSilEllerine sağlık, o kadar güzeller ki ama özel olmalarını sağlayan en önemli şey el emeği olması olsa gerek.keşke böyle yeteneklerim olsa.:)
Çok teşekkür ederim :) Günüm aydınlandı, ne güzel sözler... Denemeden yeteneği olup olmadığını bilemiyor aslında insan. İlgi duymak ve sevmek çok önemli sanırım öncelikle... ;) Ben bir şeyler yapar size de gönderirim, ama yılbaşı hediyesi olur herhalde ancak o zamana biter, iş çok :)
YanıtlaSil