Ülkemizde yaklaşık 32 milyon Facebook kullanıcısı bulunuyor.
Yapılan araştırmalar aktif kullanıcıların büyük bir bölümünün, günde 2-3
saatini Facebook başında geçirdiklerini gösteriyor. 12-14 saatini Facebook’ta
geçirdiğini söyleyen uçlardaki bir grup kullanıcının araştırmaya dahil
edilmediğini de belirtmek gerek.
Facebook’a olan düşkünlüğümüzün en önemli nedenlerinden
biri, Facebook’un sosyal konum ve itibarı
arttırma amacına hizmet eden bir platform olması. Başkalarının ne dediğini,
hakkımızda ne düşündüğünü fazlasıyla önemseyen bir kültüre sahip olmamız da bu
platformu bizim için daha önemli hale getiriyor. Facebook sayesinde
yaşadıklarımızı, düşündüklerimizi anında bir çok insanla paylaşma fırsatını
yakalıyoruz. “Like” aldığımız her paylaşımı, insanların hayatımız, kişiliğimiz,
karakterimiz hakkındaki olumlu görüşlerini yansıtmalarına olanak veren bir araç
gibi görüyor ve “like” sayısına bağlı olarak mutlu oluyoruz.
Bilimsel araştırmalar, Facebook bağımlısı haline gelen
kişilerin bu geçici mutluluk anını devam ettirmek için kendilerini paylaşımda
bulunmak zorunda hissettiklerini gösteriyor. Bu bakımdan Facebook kullanımı
uyuşturucu kullanımına benzetiliyor. Çünkü her ikisinde de amaç gerçeklerden
kaçmak, zihni oyalamak ve geçici de olsa mutlu olmak. Nottingham Trent
Üniversitesi’nden Daria Kuss ve Mark Griffiths’in konuyla ilgili araştırmaları da bu savı
destekler nitelikte; Facebook’ta harcanan zaman 2007 yılından 2008 yılına yüzde
altı yüz artmış. Yani Facebook kullanıcıları da tıpkı uyuşturucu bağımlıları
gibi aynı etkiyi (mutluluğu) yakalayabilmek için dozu giderek arttırıyorlar. Bağımlı
kullanıcıların çoğu bağımlı olmadıklarını ve istediklerinde bırakabileceklerini
söyleseler de bunu bir türlü uygulayamıyorlar. Kuss ve Griffiths 24 yaşındaki bir kadını
örnek veriyorlar. Günde beş saatini Facebook başında geçiren kadın bu nedenle
işinden kovuluyor. Tedavi için gittiği doktorla konuşurken bile Facebook
hesabına bakıyor.
Bağımlılığı gösteren en önemli semptom kişinin Facebook’ta
harcadığı sürenin uzunluğu ve bundan kopmada yaşadığı zorluklar. 2010 yılında
ABD’de bin kişi üzerinde yapılan bir araştırmaya göre, 480 kişi gece yarısı
uyanmaları durumunda ya da sabah uyanır
uyanmaz ilk iş Facebook, Twitter hesaplarını kontrol ediyorlar. Yine bir başka araştırma iphone
kullanıcılarının % 28’inin sabah uyanır uyanmaz sosyal medya hesaplarına
girdiğini gösteriyor.
Her ne kadar sağlık uzmanları sosyal ağların kullanımı konusunda bir fikir birliği içinde olamasalar da, fazla
ve yanlış kullanımın kişilerin sosyal ve psikolojik durumlarını etkilediği bir
gerçek. ABD’de 40 yıldır evlilik ve aile terapisti olarak çalışan William Jack
Hiebert, son yıllarda çiftler arasında büyük endişeye yol açan sosyal medya
kullanımının ilişkiler üzerindeki etkisine değinerek, “ Esas olarak sosyal
medyayı nasıl kullandığınız önemli. Bu tıpkı otomobil kullanmaya benzer. Eğer
otomobili banka soymak için bir araç olarak kullanırsanız, bu otomobili kötü mü
yapar. Bu tür amaçla kullanıldığı için tüm araçları yok etmek ne kadar saçmaysa
sosyal medyayı da hiç kullanmamak o kadar saçma olur” diyor. Sosyal medyanın, ilk buluşmadan
önce bilgi edinme aracı haline geldiğine dikkat çeken Hiebert, Rutgers
Üniversitesi ve Kinsey Enstitüsü'nde yapılan araştırmalardan da örnekler veriyor:
“Sosyal medya, belki başımıza geleceklerden bizi korumuyor ama fayda sağladığı
pek çok alan da mevcut. Birçok ülkede, özellikle kişi hakkında bilgi edinme
amacıyla sıklıkla kullanılıyor. Eskiden bir kişi hakkında bilgi sahibi olmak
için çevremizdekilerden yardım alırken şimdi neredeyse tamamen internetten
faydalanıyoruz. Hatta ABD'de yapılan bir araştırmaya göre bekar kadınların
yüzde 48'i, bekar erkeklerin de yüzde 38'i, ilk buluşmadan önce buluşacağı
kişinin Facebook profilini inceliyor. Her yaş grubundan bekar kadınların yüzde
26'sı ve bekar erkeklerin yüzde 27'si ise buluşacakları kişilerin sanal ortamdaki
arkadaşlık isteklerini kabul etmeden önce Facebook duvarındaki daha önceki
paylaşımlarını siliyor”
10 Şubat 2014 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder